1 Haziran 2009 Pazartesi

Hayat güzel şey kardeşim


Haftasonu babamın sınavları dolayısıyla Edirne'deydik, Edirne ve Silivri bizim için çok değerli, hep çok sevdik bu iki memleketi, tabi kim sevmezki memleketini ama içtenlik ve sıcaklık güzel ülkemin heryerinde o kadar çok ki..
Resimde babamın teyzesinin bahçesindeyiz, bahçe ekili olmasına rağmen üzerinde kimsenin başaramadığı bir şekilde sınırsız özgürlükle koşuyorum, bahçe o kadar güzel ki... hemen karşımızdaki ağaçta öyle bir erik yetişiyor ki tadına doyulmaz.. bu arada dikkatinizi çekmiştir, duvarın üzerinde oğuzhan abim bana erik topluyor, babam ve annem uzun zaman önce bahçelerdeki erik ağaçlarına dalıp erik ve diğer meyvelerden toplarlarmış.. komşuların çoğu görmezden gelirken her mahallenin bir cadı komşusu varmış ve meyve toplarlarken onları kovalarmış ;) Oğuzhan abim kendi bahçesindeki eriklere dalıyor ( ağaçtan toplamak = dalmak )


Bu sefer Edirne'de yeşilliklerinin içindeydik hep, baharda yemyeşil çimenler de harika oluyor, zemin yumuşak düşsemde mesele yok ;)


Anne bi dakka bak orda bişey gördüm bi bakıp geliyorum ...

Burası bir bulgar kilisesi, iki yıl önce belki televizyonda veya gazetelerde gözünüze çarpmıştır, buranın etrafında bir çalışma yapıyor Edirne belediyesi, vinçler , kepçeler , kamyonlar vs herşey orada, kazı başlıyor ve ilk kürek vuruluyor iş makineleri tarafından, alınan toprak kamyona yükleniyor ama o arada bir küp altın toprakla birlikte kamyonun içine bırakılıveriyor kimse farketmeden, o kamyona doldurulan toprak Edirne'nin varoşlarında bir yere getiriliyor, toprak kamyondan boşaltılırken bütün altınlar yere saçılıyor ve orada yaşayan insanlar toplayabildikleri kadar altın topluyorlar, sonra tabi belediye el koyuyor tüm altınlara daha doğrusu bulabildikleri arta kalan tüm altınlara..;) bu kiliseyi de toplanan altınlar ile restore ettiriyor Edirne belediyesi.. bu hikaye de bir şehir efsanesi değil.. yaşanmış gerçek bir olay.. babamın çocukluğunun geçtiği toprak alanda altın çıkıyor...



Bahçedeyiz hala..
Ardahan: Nilüfer abla bu hortum çimenleri suluyor galiba..
Nilüfer: Evet Ardahan sanırım su akıyor bu hortumdan
Ardahan: E ıslanıcaksınız
Nilüfer: kalk oğlum kalk:)))




o kadar güzel bir şekle bürünmüş ki o metruk kilise, bahçesinde bir kuyu bile var, ahşap bir ev... güzel memleketim.. şu an elveda rumeliyi izliyoruz ailece dizinin bu son bölümlerdeki konusu bulgar isyanları, şu içinde bulunduğumuz yer bir bulgar kilisesi ve güzel memleketimde isteyen istediği gibi gelip ibadetini yapabiliyor, keşke herkes bizim güzel ve yalnız ülkemiz kadar modern olabilse..




anneee bi dakika bak buralarda dolaşıyorum bennn merak etme ..













Deniz abla ya keşke bende getirseydim formamı..














burası da büyük babaannemizin bahçesi..






bahçesinde bir sürü sebze ve meyve var, şu an çileklerin içinde dolaşıyorum.. mümkün olduğu kadar ezmemeye çalışıyorum ama nafile.. bu arada büyük babannemim baş örtüsünün üstündeki şapka benim ;) babanne ne işi var onun orda ;)









azıcık daha basım babanne dur






şakaydıı :)





safarideyim gibi




sonunda topladığımız erikleri yiyorummm oleey





Ardaaaaaan abii bi gün Serkan abim sen ben bi gol atan kaleye oynayalım bee


12 yorum:

Adsız dedi ki...

ooooooooo doreeee bende geleyım oralara annem coksever öyle yeşillikleri:)

canım nilü ne güzel nafas almışsınız :)
sevindim adınıza:)

Mlke_Btkn on 1 Haziran 2009 23:20 dedi ki...

ohh ne güzel yeşillikler içinde temiz hava almış dorecikk nilücüm yani söylemeden edemicem :) sen bayağı formundasın yani arkadaşım ya maşallah sana ;)

Unknown on 2 Haziran 2009 08:21 dedi ki...

imrendim biliyormusunuz?

dore-nilü on 2 Haziran 2009 09:06 dedi ki...

asyacım gel tabii ne güzel olur gezeriz beraber çilek toplarız :)
saol seldacım evet gerçekten buradaki pis havadan sonra nefes aldık resmen

dore-nilü on 2 Haziran 2009 09:08 dedi ki...

evet melikecim bol bol nefes aldık temiz havayı
yok ya 10 kilo fazlam var hala eski formuma dönmem için ama şimdilik 5 kilo da yeter verebilsem :)

dore-nilü on 2 Haziran 2009 09:10 dedi ki...

eylem gerçekten yaşadıoğımız yerden oraya gidince insan hep kalmak istiyor temiz hava yeşillik

Arzu-Azra on 3 Haziran 2009 01:26 dedi ki...

nilücüm tek kelimeyle cennet gibi yerler orası vallahi bugüne kadar ist derdini çektiğiniz kabahat.

doreciğim muhteşem bir yere yerleşiyorsunuz çok eğleneceksin canım oralarda, tadını çıkart...

dore-nilü on 3 Haziran 2009 09:02 dedi ki...

arzucum evet cnm gerçekten öyle onun için seviniorum en çok da
sizde gelirsiniz birgün gezeriz olurmu :)

Adsız dedi ki...

ay nilüü siz ne güzel yerlerde yaşicaksınız böyle
bahçeye bayıldımm
dorem de çok tatlı canım benim,

dore-nilü on 3 Haziran 2009 10:58 dedi ki...

saol cnm ya gerçekten öyle yazın herşey var bahçede bütün meyve ve sebzeler nerdeyse oğlum için seviniorum en çok da
inşallah gelince siz gezeriz daha çok yer var

Arzu-Azra on 3 Haziran 2009 13:35 dedi ki...

inşallah nilücüm birgün gelmek nasip olur bize de, gerçekten çok güzel bir yermiş.

dore-nilü on 3 Haziran 2009 13:55 dedi ki...

inşallah aruzum kısmet belli olmaz birgün biryerde kesişir yolarımız