25 Mayıs 2009 Pazartesi

Galatasaray Store ile LÖSEV El Ele!


26 TL

26 TL





3 TL

9 TL



Galatasaray Store, sosyal sorumlulukta da bir ilke imza atıyor!
Lösemili Çocuklarımıza Sarı Kırmızı Umut Işığı…
LÖSEV ve Galatasaray Store, sosyal sorumluluk çalışmalarında bir ilke imza atıyorlar.
LÖSEV'in 2004'ten bu yana yürüttüğü lösemi hastası çocuklarımızın annelerinin iyileştirilmesi kapsamında hayata geçirilen atölye çalışmaları, Ispanak Markası adı altında ülkemizde tanınan bir marka olma yolunda çok önemli adımlar atmakta. İnternette LÖSEV ve Ispanak resmi web sitesinde, önemli alışveriş merkezlerindeki LÖSEV stantlarında ve önemli zincir mağazalarda satışa sunulan ürünler ilk defa bir spor kulübü çatısı altında yer alarak Galatasaray Store’larda taraftarların beğenisine sunulmaya başladı.
Ispanak tarafından Galatasaray Store’lar için özel olarak üretimi yapılan parçalı formalı kız ve erkek bebekler, magnet - rozetler ve yastıkları satın alan Galatasaraylı taraftarlar, hem takımlarına olan tutkularını gösterecek, hem de sosyal sorumluluklarını yerine getirerek lösemi hastası çocuklarımıza umut ışığı ve yaşam olacaklar!
ÜMİDİN RENKLERİ SARI- KIRMIZI İLE HAYATA TUTUNMAK
Lösemili çocukların tedavilerindeki başarı oranlarını %100'lere çıkarmayı hedefleyen LÖSEV, bu tedavi sürecinde en zor yükü üstlenen anneler için moral değerler bakımından birçok proje hayata geçiriyor.
Uzman eğitmenler tarafından yürütülen mesleki eğitimler, kişisel gelişim kurs ve seminerler sayesinde annelerdeki olumlu gelişimlerin çocukların tedavisinde başarı oranlarını pozitif yönde etkilediği bilimsel gerçeğinden yola çıkan LÖSEV, annelerin rehabilitasyon amaçlı atölye çalışmalarına da gereken önemi gösterip, çalışmaları Ankara’dan başlayarak Diyarbakır, İstanbul ve İzmir atölyelerine taşıyor.
“BİR ASLAN GÜCÜNDE ÇOCUKLAR İÇİN SARI-KIRMIZI LÖSEV BEBEKLERİ SEÇİN…”
Galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır.
Galatasaray böylesine önemli bir projeye tüm camia adına gereken duyarlılığı gösterip; Türkiye genelindeki mağazalarında LÖSEV markalı ürünlerin satışına yer vererek annelerimizi ve çocuklarımızı cesaretlendirmek ve güç vermek adına yola çıktı.
Siz de bu desteğin bir parçası olabilir; tek bir güne özel değil, bundan sonra kendinize ve Galatasaray taraftarı sevdiklerinize aldığınız her LÖSEV markalı sarı-kırmızı renklerle özel olarak hazırlanmış ürünler ile bir çocuğumuzun daha hayata sımsıkı bağlanmasına yardımcı olabilirsiniz.
Anlamlı bir armağan vermek istediğiniz tüm zamanlarda Galatasaray Store’lardan,
http://www.gsstore.org/, http://www.ispanak.com.tr/ adresinden satın alınacak her ürün, hem annelerimizin hem çocuklarımızın yüzlerini güldürecek!


“Haydi Galatasaraylı! Çocuklarımızın Yüzünü Güldürmek İçin Galatasaraylı Bir LÖSEV Bebekten Daha Güzel Ne Olabilir ki?”

24 Mayıs 2009 Pazar

Uykuyla çubuk kraker arasında bir yerde


Yer: Çorlu Silivri E 5 karayolu

Paşamız arabanın içinde elinde çubuk kraker yiyor, fakat dayanılmaz bir şekilde uyku bastırıyor, gözleri uykuyla savaşırken elindeki çubuk krakeri bırakmak istemiyor, gözler yavaş yavaş kapanırken annesi elinden krakerini almaya çalışıyor ama ne mümkün ;) tam alacakken gözler açılıveriyor ve uykuyla savaş devam ediyor :)

Cep telefonu ile çekildiğinden görüntü kalitesi biraz düşük bu yüzden özür diliyoruz

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Silivri'deyiz


Deniz Fener'i pek belli olmuyor sanırım :) ama malum bu aralar hangi deniz feneri belli oluyor ki ...


Kale parkın eşsiz noktalarından biri bir taraf uçurum bir taraf deniz



Günay Karabulut denize nazır arkası uçurum ve denizin ortasında adeta uçan bir tekne.. sonsuzluğun içinde hızla bir yere yetişmeye çalışan insanları anlatan o anlardan birisi daha .. vay be NTV O an programı gibi oldu sanki



Filiz Karabulut.. fazla söze gerek yok çok beğendik bu resmini candostumuz...



Bu dört kişi biraz sanırım deli, gözlüklüler Yürükler, gözlüksüzler Karabulut gerçi Filiz'in bir gözlüğü bile yok ama...




Off oofffff kendimizi övmeyi pek sevmeyiz gerçi ama bu resim hakikatten ....



Bank biraz ağırdı gerçi taşırken zorlandık ama değmiş.. o güneşte ve sıcakta..



işte tatlı kızımız Şevval ve annesi Şebnem Can, o gün kahvaltı'da imiş küçük hanım kale parkta çok sevdiler birbirlerini



Bu da kanıtımız..

19 Mayıs 2009 Salı

Açılın Doruk Efe geliyor



DSCF5206
by mrtyrklr


Daha yeni doğmuş tay gibi atıyoruz adımlarımızı, ancak anne/baba kolundan kurtulunca attığı kahkahayla yürümenin, ayaklarının üstüne basmanın tadına vardı paşamız. İlk uzun soluklu deneyimini 17 mayıs pazar günü ( galatasarayın uefa kupasını alışının yıldönümünde ) yaşadık, Filiz halamızın dahice fikriyle uzun uzun yürümeye başladık, bugün de 19 mayıs hatrına adımlarımızın ahengini arttırıyoruz, duyurulur.. :)

19 mayıs


19 Mayıs
- Yav bırak Mustafa abi yaa, sen mi kurtarıcan memleketi Allah aşkına!
- Ama işgal zırhlıları...
- Boşver şimdi sen işgal zırhlılarını filan... Gün gelir, memleketin malını mülkünü tapusuyla İngiliz’e satar bunlar.
- Yok canım!
- Yeminle söylüyorum, İngiliz vatandaşı bakan bile getirip koyarlarsa şaşma.
- Ama ahval ve şerait...
- Güzel abim yaranamazsın... Bak şimdi binicez bu dandik gemiye, taaa Samsun’a gidicez, savaş, boğuş, kendimizi paralayacağız, diyelim becerdik, devrim mevrim, anlata anlata dilinde tüy bitecek, sonra sen kahırdan ölücen, önce biraz ağlıycaklar, sonra gene "Son Osmanlı Padişahı" diye pankart açacaklar, mezarında dönücen.
- Saltanat kalsın diyosun yani...
- Alışmadık kıçta don durmaz abi, egemenlik megemenlik vereceğine, iki çuval kömür ver, daha iyi... Aha buraya yazıyorum, açlıktan nefesleri kokarken padişahlarına saltanat uçakları alırlar, bu gemiyi de jilet yaparlar, söylemedi deme.
- Efkárlandım be...
- Yakma o cigarayı gözünü seveyim, yarın öbür gün belgesel yaparlar, keş gibi gösterirler seni haberin olsun.
- Hal çaresi nedir peki?
- Al padişahın kızını, yırtalım.
- Millet ne olacak?
- Onlar da ulemaya sorsun artık ne olacaklarını, bize ne, kendi düşen ağlamaz.
- Laik olmasınlar mı, birey olmasınlar mı, kendi lisanları olmasın mı, şıhlara şeyhlere mi bırakalım kaderlerini?
- Bak ne güzel söylüyorsun, kader der geçerler, takalım takkemizi bakalım dalgamıza, iş çıkarma başımıza...
- İyi de, yazık olmaz mı?
- Asıl bu yaptığını yaparsan yazık olur... Bazıları sana inanacak, etkilenecek, senin fikirlerini yaşatmaya kalkacak, hayatları kayacak, evleri basılacak, içeri tıkılacaklar, kimine saçını örtmediği için fahişe diyecekler, kimine milletin malını Arap’a satmayın dediği için komünist diyecekler, kimine Ne Mutlu Türküm Diyene dediği için faşist diyecekler, darbeci diyecekler... Yorma ahaliyi, kula kulluk edelim, rahat edelim.
- Yok arkadaş, ben bi deniycem.
- E sen bilirsin.

19 Mayıs 2009

Yılmaz Özdil..
alıntıdır..

17 Mayıs 2009 Pazar

17 mayıs 2000


UNUTMADIK
EMEĞİ OLAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜRLER
























<



14 Mayıs 2009 Perşembe

Akıllı bebeklere hediye





1. Hoşgeldin Dünyaya - Welcome To The World
2. Annemin Ninnis - My Mother Lullaby
3. Jeux D'endants - Jeux D'endants
4. Benim Pamuk Yatağım - My Soft Bad
5. Tatlı Rüyalar - Sweet Dreams
6. Barcorolle - Barcorolle
7. Kiraz Kuşu - Ortolon
8. Fındıkkıran - The Nutcracker
9. Bu Küçük Dünya - It's A Small Work
10. Jingle Bells - Jingle Bells
11. Küçük Prens - Little Prince
12. Uyku Treni - Sleep Train
İndirmek için tıklıyoruz
( açılan sayfada "free user"a basıp bekliyoruz, ardından "proceed download"ı tıklıyorz, ardından bilgisayarımıza kaydediyoruz )

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Diş mi? benim de var bak..




Allem ettik olmadı, kallem ettik olmadı, bugün patlayacak dişim yarın çıkacak dişim bir türlü çıkaramadık damakların altındaki hazneden, ama bugün yani 13 mayıs 2009 da saat 22.00'da annesinin "hayatııııım elimi bişey kestiiii" deyişiyle değişti herşey, babası serçe parmağının ucuyla dokundu paşasının alt damağına " o da ne?" şükürler olsun artık bir tane inci var paşamızın ağzında... şimdilik ufacık bir sivrilik gibi görünüyor ama bizi o kadar mutlu etti ki, büyüklerimiz hep derdi o altını kirletse sevineceksiniz, o dişini çıkarsa yerinizde duramayacaksınız, o yürüyecek coşacaksınız, o konuşacak çıldıracaksınız diye.. aynen öyle, oğlum biz seni çok seviyoruz be... hadi bakalım sıra şimdi diş fırçan ve diş macununda. Sen öyle bir büyü ki bizi de büyüle şimdi büyülediğin gibi... Evet paşam sen kocaman bir çocuk oldun artık.. Seni öyle seviyoruz ki... Annen ve Baban

12 Mayıs 2009 Salı

bir güne ait öğütler



oğlum....

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin.
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin...
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin...
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart,
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine,
Bak güzelim kahvaltının keyfine.
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin..
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile.
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,
Ohhh şöyle bir hafifle
Bir güzel kahve ısmarla kendine,
seni mutlu eden sesi duymak için "alo "de
Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa...
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla ,köpek görürsen okşa ,
çocuk görürsen yanağından makas al.
Sonra,şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı,
sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı,
hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak,
yüzünde güller açtıracak.

Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil,
vazife yapar gibi hiç değil,
Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi,
eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..
Gece evinde, dostların olsun
Sohbetin yemeğin, kahkahan olsun..

Oğlum
hayat bu daha ne olsun?
Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!

10 Mayıs 2009 Pazar

Annem'e




Canım annem...
beni varedip bu güzel gülücüklerimi bana hediye ettiğin için çok teşekkürler, biliyorum ne kadar teşekkür etsem yeterli değil, bana can verdin, beni düşünen, seven, gülen bir can ve kocaman uzuuun bir hayat verdin, biliyorum ki bana bağışladığın herşey çok değerli,iyi ki varsın canım annem, iyi ki benim annemsin.. seni çok seviyorum..
Oğlun Doruk Efe'n..



Yaptıgın en basıt seyı bıle
dunyanın en ozel ısını basarmıssın gıbı ödullendıren baska kım vardır?
Bı resım cızersın çöp adam çöp kadın..O sana oylesıne destek olur oylesıne yureklendırır kı..
Guclenır daha fazlsını yapmaya calısırsın
Yaptıgın her ıste onun o kocaman destegı vardır hayatının her donemınde..
Aferın kızıma/ogluma harıka seyler yapıyrosun sen.
- Ama anne olmadı galıba bu komık oldu ...
-Olur mu canım benım super yapmıssın :)
Hepımızın annesı boyle boyle yureklendırmedı mı bızı? En hatalı anlarda bıle kolumuzdan tutup kaldıran ve olur boyle seyler bak bı daha dene nasıl basarıcaksın dıye..
Anne !!
diyebılmek cok buyuk anlam.
Anne dıye seslenmenın bın cesıdı var..
Korkmussunuzdur
seslendıgınızde
Annee !!!! demenızle yetısır sarılır sıze..
Koynunda korkularınız dıner.
İcınızde yogun bı sevgı duydugunuzda
Annnemmm :)
deyısınızle aynı ıctenlıgın fzlasıyla sıze sarılan birisi vardır..
Bı sınav oncesıdır zordasınızdır..
sızı rahatlatır teskın eder.
Isınızde yaşadıgınız bı sorunda tesellınız..Kararsızlıkların ıcınde kalıp boguldugunuzda fıkrınız..
Karanlıklarda aydınlıgınız olurlar..
Anne dıyebılmek ne guzel bısey.... Ne guzel bı seslenıs seklı..
Anne !
Annem !
ınsanın yuregının ta ıcınden bı yerlerden gelır bu seslenısı.. Ve karslılık bulur en guzel yurekten..
Anne dıyebıldıgın surece cocuksundur..Cocuklugun devam eder yası yoktur bunun 50 sındır bazen hatta daha fazla
Ama hala ANNE dıybılıyorsan
karsında yavrum dıyen bı can bulursun..
Bugun o canların günü annelerın...
Bekir Çoskun soyle dıyor anneler ıcın..
Bugun anneler gunu..
Yeryuzunun en yuce duygusudur annelık.Ben tum uygarlıgın annelerın eserı ve ogretısı oldugunu düşünurum.

Ame eksıktır uygarlıgımız.

Annelerın cocuklarına
tum canlılara merhamet gostermeyı
Tum canlıların aynı oldugunu ogretmesını dılıyorum..
Bunu ancak anneler yapabılır..
Ve butun anneler aynıdır
Bı anne agladıgında
yuregındekı o annelık cıglık attıgında annedır o .
ne farkı var kı ?

BU bı kus olabılır
Bı kedı
Bı kopek bı at
zarar verdıgınızde yavrusuna aglar cıglıklar atar korumaya calısır..Koruyamadıgında küser hayatına..

Diger canlıların yasam hakkına saygı ve merhametı ogretın

yavrularınıza sevgılı anneler..
Anneler gununuz kutlu olsun.

9 Mayıs 2009 Cumartesi

1 yaş stüdyo fotoğraflarım














1 Mayıs 2009 Cuma

Kale Parktayım


Merhabalar, bu aralar Silivri'de ananem ve dedemin yanındayım, Çorlu, Silivri ve Edirne biz biraz geziyoruz ailece, ailemin büyükleri sayesinde.. :)

Aheyy parktayım annemle birlikte, hava muhteşem, park muhteşem, Silivri'mizin güzel kale parkındayım, hemen karşımda masmavi kocaman deniz, ayaklarımın altında mis kokan yemyeşil çimenler, gökyüzündeki sımsıcak sarısıyla da güneş, hava tam benlik,bir dakika bile evde durmadan paşa atıyor kendini kale parkın ortasına...


Yalnız değildim tabi koca parkta, kankalar gibi takılıyoruz, etraftaki kızları kesiyoruz vs.. (yok yok kız yok tamamen şaka) grubun en küçüğü ancak en hareketlisi olarak benim ellerimin sabit durmadığını görebiliyorsunuz.. Serkan abi bu kızın yanına bi gidim ben dur..



AaAaaa kaydırak..zevkli, heyecanlı bişey olsa gerek,daha önce de bi kere binmiştim ama bu kadar büyük değildi kaydırak.. beklemeden üstüne atlıyor paşam.. bi de bıraksalar yalnız kaysam, ben ne zaman büyüycem ?



Oğlum annen çıkardımı selocan şapkanı, reklam kokan hareketler bunlar oğlum uyma sen anneye herzaman ;)